top of page

Bulut Bilişim "Verilerin Geleceği ve Gizlilik Üzerindeki Etkileri"

  • Yazarın fotoğrafı: Selin Çelebi
    Selin Çelebi
  • 26 Eyl 2024
  • 4 dakikada okunur


ree

Eskiden internet çok yaygın değilken bilgisayarlarımıza bir oyun yüklemek istediğimizde oyunun CDsini satın alıp yüklerdik. Veya Dosyalarımızı yanımızda taşıdığımız bir hard diske yüklerdik ve bu verilere ulaşmak için sürekli diski yanımızda taşımamız gerekirdi. 1980'lerin başlarında, örneğin bir şirketin satış ya da maaş hesaplamalarını yaptırması gerektiğinde bu şirketler bünyelerinde oda büyüklüğünde dev bilgisayarlar bulunduran başka şirketlere gidip bu işlemleri orada yaptırması, tüm bu süreçleri ve veri işleme gücünü satın alması gerekirdi. Bu işlemleri bugün elimizdeki en ucuz akıllı telefonlarda bile yapabilecek işlem kapasitesine sahibiz. İnternetin durdurulamaz yükselişi ile birlikte yine çok radikal ve trend değişiminin de tam ortasındayız. Öncelikle gelin cloud computing'i anlamaya çalışalım. 


En basit temel anlamında tanımını yaptığınız zaman bulut bilişim ya da cloud computing, şirketlerde veya evlerde bulunan bilgisayar donanımları veya yazılımları yerine, bu donanım gücü veya yazılımlarını başka bir şirketin internet üzerinden size sunmasıdır. Bu şirketin donanımları veya yazılımlarının nerede olduğu önemli değildir. Bulut servis sağlayıcıları ile verileri online ortamda depolayabilir ve bunlara 7/24 her an internet olduğu müddetçe erişebiliriz. Fotoğrafları ve dosyaları bir USB disk'te veya bir taşınabilir hard disk'te saklamak klasik bir yöntemdir. Ama örneğin Google Drive'da veya bu gibi benzeri hizmetlerde depolamak aslında verileri bulutta saklamak demektir. Bu da fiziken herhangi bir bağlayıcılığınız yok ve dünyanın her yerinden kimlik bilgilerinizle oturum açarak verilerinize ulaşabilirsiniz anlamına gelir.


Nerede olursanız olun hareket halindeyken artık çok uzak yerlerde saklanan gelen kutunuza ulaşabilir, istediğiniz zaman istediğiniz yerden e-posta alıp gönderebilirsiniz. Henüz yeni sayılabilecek bir bulut bilişim örneği de internet üzerinden doküman hazırlama hizmetleridir. Microsoft Office gibi eski usul yazılımları sevsem de artık bunların yerini bulut tabanlı yazılımlar almaya başladı. Google'ın merkezlerinde çalışan bilgisayarlarda bulunan Google docs sayesinde Word, Excel vb. hizmetleri bilgisayarınıza hiçbir şeyi yüklemeden kullanabilir, istediğiniz yerden istediğiniz zaman erişilebilir ve düzenleyebilirsiniz.


Bulutun bize sağladığı faydaları biraz daha detaylı bakalım. Mesela Google docs kullanıyorsanız yazılım lisansı almakla ya da bunları güncellemekle uğraşmazsınız. Daha da iyisi güvenlik derdiniz olmaz. Dosyalarınızın güvenliği size bu hizmetleri sunan şirketlerin çok deneyimli siber güvenlik ekiplerine emanettir. Özellikle veri güvenliğinin üst düzey olduğu şirketler için bu hizmet çok değerlidir. Onun dışında bulut hizmetleri genel çerçevede ücretsizken bazı hizmetleri veya daha fazla hizmet almak ya da daha fazla kapasite kullanmak için satın alabilirsiniz. İşte bu satın almalar maruz kaldığınız reklamlar ile gerçekleşir. Bunun da bir limiti olsa da birazdan da detayına gireceğimiz şekilde Google'ı veya YouTube'ı bedava kullanabilmenizin tek yolu bu maruz kaldığınız reklamlardır ya da bazı hizmetlerde para ödeyerek bu reklamlardan kurtulabilirsiniz.


Son on yıla biraz daha geleceğe bakarsak mobil internet trafiği klasik bilgisayarların internet trafiğini geçti. Artık Google mobil uyumlu web sitelerini daha önce endekslemeye başladı. Mobil cihazlar artık birincil konumda ve aslında elinizdeki telefonlar bulut bilişiminde en önemli destekçisidir. Telefonunuzun internet bağlantısı olmadığında ne kadar kısıtlandığınızı bir düşünün. Gelecekte firmalar dünyadaki her şeyi internete bağlama niyetindeler. Bununla birlikte bulut bilişim de çok daha önemli hale gelecek. Diğer taraftan işin biraz çetrefilli kısmına gelelim. Yazılım lisansını satın almanın ve bilgisayarlarınızı yerel olarak kullanmanın en güzel tarafı elbette gizliliktir. Fakat bulut bilişim ile bu değişmek zorundadır. Ancak yine de güvenlik açısından bulut bilişim çok mantıklı olsa da az önce de bahsettiğim gibi bunun bir bedeli var. Şimdi o bedelden bahsedelim.


Gizlilik dedik ya o kadar soyut bir kavram haline gelmiş durumda ki bilişim çağında. Kullanıcıların bir çoğu gizliliği birinci öncelik olarak görse de her gün Instagram, Twitter ve Facebook gibi ortamlarda halka açık şekilde, tüm bilgilerini paylaşmaktan geri kalmıyor. Ama burası işin sadece görünen kısmı işin arkasında Big data gibi bir olgu var. Yani sizin tüm bu platformları kullanma biçimininiz ve bununla ilgili bilgiler. Facebook, Instagram evet bedava. Ama kullandığınız her saniye, beğendiğiniz her postta o kadar değerli bilgiler veriyorsunuz ki farkında bile değilsiniz. Beğendiğiniz, etkileşim kurduğunuz içerikler ve kişiler bu dev şirketler için bir cevherdir. Bu sayede sizinle ilgili inanılmaz bilgiler edinirler ve bu bilgileri toplu halde başka şirketlere ya da politik olgulara satmanın yanında çok önemli bir işe de yararlar: Size sizin ilgilendiğiniz reklamları göstermek. Evet tüm bu hizmetleri dünyanın dört bir yanındaki dev sunucu çiftliklerini bir tıkla bedavaya kullanırsınız. Ama bunun karşılığında kullanım alışkanlıklarınızla ilgili bilgilerinizi de satarsınız. Bu sayede de bu şirketler reklam verenlerin size daha ilgili reklamlar göstermesine ve satın alma alışkanlıklarınızı kullanmasına olanak sağlar. Bu sayede de kısmen de olsa geçimlerini sağlarlar. Fakat bir sorun var. Ciddi bir sorun. Bu tip reklamların etkinliği ciddi ölçüde azalmaya başladı. Ad blocker gibi uygulamalar ve harici programlarla reklamları engelleyen insanlar da bunun başında geliyor. Reklam veren şirketler reklam maliyetlerini karşılayamamaya başladılar. Bunun da bir sonucu olacak elbette. Reklamların etkinliği bu şekilde azalmaya devam ederse ve Google, Facebook, Microsoft zarar etmeye başlarsa, bu zamana kadar ücretsiz olan tüm hizmetler artık aylık abonelik sistemine geçmeye ve Google'da bir şey aramak için para vermek zorunda kalmaya başlayabiliriz. Yani hepimiz için çok can sıkıcı olan bu reklamlar sayesinde kısmen de olsa aslında bu hizmetlere ücretsiz erişebilmekteyiz. Rakamlara bir göz atalım olayın boyutunu anlayabilmek için. 2009 yılında bulut bilişim hizmetlerinin toplam değeri 58 milyar $ civarındaydı. Bir yıl sonra 2010'da 68 milyar $'a çıktı. Sadece yedi yıl sonra 2017'de 260 milyar dolarlık bir pazar haline geldi. Bu yılın sonunda bu rakamın 300 milyar $'ı aşması ve 2025 yılı itibari ile nesnelerin interneti, Big data daha fazla mobil cihaz kullanımı ile birlikte genel anlamda kolektif ekonomik etkisinin 20 trilyon $'a çıkması bekleniyor. Sadece Amazon'un bulut hizmeti AWS, 2019 yılında 25 milyar dolarlık bir girişim haline geldi. Bu 2018 yılında McDonald's'ın tüm dünyada elde ettiği gelirin de üstündeydi. Microsoft da bunun altında kalmayacak ve bu sektör patlamaya da devam edecek. Fakat işte az önce konuştuğumuz konunun yani bu kadar büyüyen bir sektörü reklamlar ile yürütebilirler mi orası ayrı bir konu. Kesinlikle başka yollar bulmak zorundalar.


Yorumlar


© 2025 by SELİN ÇELEBİ

bottom of page