Leviathan’ın İçindeki Gizli Düzen
- Selin Çelebi

- 1 Oca
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 20 Şub
Kabuğu çatladığında içinden bir âlem çıkar: Birbirine sıkıca tutunan, ama her biri kendi benzersiz varoluşunu sürdüren çekirdekler. Nar, yalnızca bir meyve değil, insan toplumu ve bireyin kendi içsel dünyası hakkında düşünmeye davet eden bir metafordur. Bu düzen ve karmaşıklık, Thomas Hobbes’un Leviathan eserinde çizdiği devlet kavramına dair fikirlerle örtüşür. Narın iç yapısı, Hobbes’un bahsettiği birey ve toplumu aynı çerçevede anlamaya yönelik yaklaşımıyla beklenmedik bir uyum gösterir.

Hobbes’a göre bireyler, kendi arzuları ve korkuları içinde sürüklenirken, ancak bir "yapay insan" olan devletin otoritesi altında bir arada var olabilirler. Narın içindeki çekirdekler de birbirine bağlıdır ama bu bağ, dış kabuğun sağlamlığıyla mümkündür. Çekirdeklerin her biri bireyi temsil ederken, kabuk Leviathan’ın düzenleyici gücüdür. Kabuk olmadan çekirdekler dağılır; düzen bozulur.
Narın yapısı, dışsal bir düzenin içsel karmaşıklığı nasıl dengeleyebileceğini gösterir. Hobbes’un devleti, insan doğasının sınırsız arzularını kontrol altına almak için inşa edilen bir mekanizmadır. Ancak bu düzen tamamen dışarıdan dayatılan bir otorite değildir; çekirdeklerin uyumu, düzenin varlık sebebidir. Hobbes’un Leviathan’ı gibi, narın düzeni de doğal ihtiyaçlar ve yapay müdahalelerin bir arada işleyişine dayanır.
Nar, aynı zamanda yaşamın bir döngüsünü temsil eder. Her çekirdek bir potansiyel taşır: büyüyebilir, toprağa düşebilir ya da unutulabilir. Tıpkı bireylerin devletteki yerini seçmesi gibi, narın içindeki her bir çekirdek de kendi yolunu bulur. Ancak hiçbir çekirdek, narın bütünlüğünden tamamen bağımsız değildir. Leviathan’da birey, her ne kadar kendi iradesine sahip olsa da, devletin kolektif yapısına katkıda bulunmak zorundadır.
Narın içindeki düzenin kırılganlığı dikkat çeker. Bir narı açmak, düzeni bozmak demektir. Taneler etrafa saçılır; her biri yalnız başına bir anlam taşır ama artık bir bütünü temsil etmez. Hobbes’un Leviathan’ı da bu kırılganlığın farkındadır: Düzenin devamı, sürekli bir denge arayışını gerektirir.
Nar, elinizde dururken size şu soruyu sorar: "Birey mi devleti taşır, yoksa devlet mi bireyi bir arada tutar?"



Yorumlar